Hadis-i Şerif Okumaya Başlarken; قَالَ رَسُولُ ا ه لٰلِّ صَلَّي ا ه لٰلُّ عَلَيْهِ وَ سَلَّمَ “Rasûlullah (s.a.v) Efendimiz şöyle buyurmuştur” denir. Okumayı Bitirince de; صَدَقَ رَسُولُ ا ه لٰلِّ صَ لَّي ا ه لٰلُّ عَلَيْهِ وَ سَلَّمَ فِيمَا قَالَ اَوْ كَمَا قَالَ “Rasûlullah (s.a.v) Efendimiz doğru söyledi. Böyle ya da buna yakın söyledi” denir.

1. Hadis-i Şerif

مَنْ لَا يَرْحَمُ لَا يُرْحَمُ

Merhamet etmeyene merhamet edilmez. (Buhârî, Edeb, 27)

2. Hadis-i Şerif

مَنْ غَشَّنَا فَلَيْسَ مِنَّا

Bizi aldatan, bizden değildir.(Müslim, Îmân, 45)

3. Hadis-i Şerif

الْحَيَاءُ لَا يَأْتِي إِلَّا بِخَيْرٍ

Hayâ ancak hayır getirir. (Buhârî, Edeb, 77)

4. Hadis-i Şerif

مَنْ تَشَبَّهَ بِقَوْمٍ فَهُوَ مِنْهُمْ

Her kim bir kavme benzerse o, onlardandır. (Ebû Dâvûd, Libâs, 5)

5. Hadis-i Şerif

الْمُجَاهِدُ مَنْ جَاهَدَ نَفْسَهُ

(Hakiki) mücahit, nefsiyle cihat edendir. (Tirmizî, Fedâilu’l-Cihâd, 2)

6. Hadis-i Şerif

خَيْرُ النَّاسِ أَنْفَعُهُمْ لِلنَّاسِ

İnsanların en hayırlısı, insanlara en faydalı olanıdır. (Şihâb el-Kudâî, Müsned, Bâb:771, c.2, s.223, h.no:1234)

7. Hadis-i Şerif

الْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ

Kişi, sevdiği ile beraberdir. (Buhârî, Edeb, 96)

8. Hadis-i Şerif

الصَّبْرُ عِنْدَ الصَّدْمَةِ الْأُولَى

(Hakiki) sabır, (musibetin) ilk darbesi sırasında (gösterilen sabırdır). (Buhârî, Cenâiz, 42)

9. Hadis-i Şerif

إِنَّ الدَّالَّ عَلَى الْخَيْرِ كَفَاعِلِهِ

Muhakkak ki hayra delalet eden, onu yapan gibidir. (Tirmizî, İlm, 14)

10. Hadis-i Şerif

خَيْرُكُمْ مَنْ يُرْجَى خَيْرُهُ وَيُؤْمَنُ شَرُّهُ

En hayırlınız, hayrı umulan ve şerrinden emin olunan kimsedir. (Tirmizî, Fiten, 76)

11. Hadis-i Şerif

أُدْعُوا اللهَ وَأَنْتُمْ مُوقِنُونَ بِالْإِجَابَةِ

Allah'a, icabet edileceğine kesin bir şekilde inanarak dua edin. (Tirmizî, Deavât, 66)

12. Hadis-i Şerif

الْمُهَاجِرُ مَنْ هَجَرَ مَا نَهَى اللَّهُ عَنْهُ

(Hakiki) muhacir, Allah'ın yasakladığı şeyi terk edendir. (Buhârî, Îmân, 4)

13. Hadis-i Şerif

التَّائِبُ مِنَ الذَّنْبِ كَمَنْ لَا ذَنْبَ لَهُ

Günahtan tevbe eden, hiç günahı olmayan kimse gibidir. (İbn-i Mâce, Zühd, 30)

14. Hadis-i Şerif

الْأَعْمَالُ بِالنِّيَّةِ وَلِكُلِّ امْرِئٍ مَا نَوَى

Ameller, niyete göredir. Her bir kimseye niyet ettiği şey vardır. (Buhârî, Îmân, 42)

15. Hadis-i Şerif

الْيَدُ الْعُلْيَا خَيْرٌ مِنَ الْيَدِ السُّفْلَى

Veren el, alan elden daha hayırlıdır. (Buhârî, Zekât, 18)

16. Hadis-i Şerif

إِنَّ أَبْعَدَ النَّاسِ مِنَ اللَّهِ الْقَلْبُ الْقَاسِي

Muhakkak ki, insanların Allah’tan en uzak olanı, katı kalp (li kimse)-dir. (Tirmizî, Zühd, 61)

17. Hadis-i Şerif

لَيْسَ الْمُؤْمِنُ الَّذِي يَشْبَعُ وَجَارُهُ جَائِعٌ

Komşusu aç olduğu halde doyan (tok olan) kimse (kamil) mü’min değildir. (Buhârî, el-Edebu’l-Mufred, 61, c.1, s.60, h.no:112)

18. Hadis-i Şerif

أَكْثِرُوا ذِكْرَ هَاذِمِ اللَّذَّاتِ

Lezzetleri yok edeni (yani ölümü) çokça hatırlayınız. (Nesâî, Cenâiz, 3)

19. Hadis-i Şerif

لَا يَشْكُرُ اللَّهَ مَنْ لَا يَشْكُرُ النَّاسَ

İnsanlara teşekkür etmeyen, Allah’a da şükretmez. (Şükretmemiş olur) (Ebû Dâvûd, Edeb, 12)

20. Hadis-i Şerif

الْجَمَاعَةُ رَحْمَةٌ وَالْفُرْقَةُ عَذَابٌ

Cemaat rahmettir, ayrılık ise azaptır. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, c.30, s.390, h.no:18449)

21. Hadis-i Şerif

يَسِّرُوا وَلَا تُعَسِّرُوا وَبَشِّرُوا وَلَا تُنَفِّرُوا

Kolaylaştırın, zorlaştırmayın. Müjdeleyin, nefret ettirmeyin. (Buhârî, İlm, 11)

22. Hadis-i Şerif

حُرِّمَتِ النَّارُ عَلَى عَيْنٍ دَمَعَتْ مِنْ خَشْيَةِ اللّهِ

(Cehennem) ateşi, Allah korkusundan yaş döken göze haram kılındı. (Dârimî, Cihâd, 11)

23. Hadis-i Şerif

الْمُسْلِمُ مَنْ سَلِمَ الْمُسْلِمُونَ مِنْ لِسَانِهِ وَيَدِهِ

(Kâmil) Müslüman, dilinden ve elinden Müslümanların selamette olduğu kimsedir. (Buhârî, Îmân, 4)

24. Hadis-i Şerif

إِنَّ اللَّهَ يُحِبُّ إِذَا عَمِلَ أَحَدُكُمْ عَمَلًا أَنْ يُتْقِنَهُ

Muhakkak ki Allah, biriniz bir iş yaptığında, onu (tam ve) sağlam yapmasını sever. (Ebû Ya‘lâ, Müsned, c.4, s.20, h.no:4369)

25. Hadis-i Şerif

اَلْحَسَدُ يَأْكُلُ الْحَسَنَاتِ كَمَا تَأْكُلُ النَّارُ الْحَطَبَ

Haset, ateşin odunu yediği gibi sevapları yer (tüketir). (İbn-i Mâce, Zühd, 22; Ebû Dâvûd, Edeb, 52)

26. Hadis-i Şerif

مَا مِنْ شَيْءٍ أَثْقَلُ فِي الْمِيزَانِ مِنْ حُسْنِ الْخُلُقِ

Mizanda, ahlâk güzelliğinden daha ağır hiç bir şey yoktur. (Ebû Dâvûd, Edeb, 8)

27. Hadis-i Şerif

لَا يَدْخُلُ الْجَنَّةَ مَنْ كَانَ فِي قَلْبِهِ مِثْقَالُ ذَرَّةٍ مِنْ كِبْرٍ

Kalbinde, kibirden zerre ağırlığınca bulunan kimse cennete giremez. (Müslim, Îmân, 39)

28. Hadis-i Şerif

دَعْ مَا يَرِيبُكَ إِلَى مَا لَا يَرِيبُكَ

Seni şüpheye düşüreni terk et, seni şüpheye düşürmeyene (yönel). (Nesâî, Eşribe, 50)

29. Hadis-i Şerif

حُبُّ الدُّنْيَا رَأْسُ كُلِّ خَطِيئَةٍ

Dünya sevgisi, her hatanın başıdır. (Beyhakî, Şuabu’l-Îmân, Bab:71,h.no:10019, c.13, s.102)

30. Hadis-i Şerif

مَنْ يُرِدِ اللّهُ بِهِ خَيْرًا يُفَقِّهْهُ فِي الدِّينِ

Allah her kim hakkında hayır dilerse, onu din hususunda fakih (derin anlayış sahibi) kılar. (Buhârî, İlm, 13)

31. Hadis-i Şerif

أَكْمَلُ الْمُؤْمِنِينَ إِيمَانًا أَحْسَنُهُمْ خُلُقًا

İman bakımından mü’minlerin en kâmil olanı, onların ahlâk bakımından en güzel olanıdır. (Ebû Dâvûd, Sünnet, 16)

32. Hadis-i Şerif

إِنَّ الرَّجُلَ لَيُحْرَمُ الرِّزْقَ بِالذَّنْبِ يُصِيبُهُ

Şüphesiz kişi, işlediği günah yüzünden mutlaka rızıktan mahrum bırakılır. (İbn-i Mâce, Fiten, 22)

33. Hadis-i Şerif

إِنَّ أَحَبَّ الْأَعْمَالِ إِلَى اللّهِ مَا دَامَ وَإِنْ قَلَّ

Muhakkak ki amellerin Allah’a en sevgili olanı, az olsa da devamlı olanıdır. (Buhârî, Libâs, 43)

34. Hadis-i Şerif

مِنْ حُسْنِ إِسْلَامِ الْمَرْءِ تَرْكُهُ مَا لَا يَعْنِيهِ

(Din ve dünyası için yararı olmayan ve) kendisini ilgilendirmeyen şeyleri terk etmesi, kişinin Müslümanlığının güzelliğindendir. (Muvattâ, Hüsnü’l-Huluk, 1)

35. Hadis-i Şerif

خَيْرُكُمْ خَيْرُكُمْ لِأَهْلِهِ وَأَنَا خَيْرُكُمْ لِأَهْلِي

En hayırlınız, ailesine karşı en hayırlı olanınızdır. Ben ise aileme karşı en hayırlınızım. (Tirmizî, Menâkıb, 64)

36. Hadis-i Şerif

إِنَّ الشَّيْطَانَ يَجْرِي مِنَ الْإِنْسَانِ مَجْرَى الدَّمِ

Muhakkak ki şeytan, insanın bedeninde kanın aktığı yerde (veya kanın akışı gibi) akar. (Buhârî, Ahkâm, 21)

37. Hadis-i Şerif

حُجِبَتِ النَّارُ بِالشَّهَوَاتِ وَحُجِبَتِ الْجَنَّةُ بِالْمَكَارِهِ

Cehennem (nefsin hoşuna giden) şehvetler ile kuşatıldı. Cennet ise, (nefsin hoşuna gitmeyen) zorluklarla kuşatıldı. (Buhârî, Rikâk, 28)

38. Hadis-i Şerif

لَا يُؤْمِنُ أَحَدُكُمْ حَتَّى يُحِبَّ لِأَخِيهِ مَا يُحِبُّ لِنَفْسِهِ

Kendi (nefsi) için (sevip) arzu ettiğini (mü’min) kardeşi için de (sevip) arzu etmedikçe hiç biriniz (kâmil manada) iman etmiş olmaz. (Buhârî, Îmân, 7)

39. Hadis-i Şerif

مَنْ تَمَسَّكَ بِسُنَّتِي عِنْدَ فَسَادِ أُمَّتِي فَلَهُ أَجْرُ مِائَةِ شَهِيدٍ

Her kim, ümmetimin fesada uğradığı zaman sünnetime tutunursa, onun için yüz şehit sevabı vardır. (Beyhakî, ez-Zühdü’l-Kebîr, s.118)

40. Hadis-i Şerif

اِتَّقِ اللَّهَ حَيْثُمَا كُنْتَ وَأَتْبِعِ السَّيِّئَةَ الْحَسَنَةَ تَمْحُهَا وَخَالِقِ النَّاسَ بِخُلُقٍ حَسَنٍ

Her nerede olursan ol Allah’tan kork, kötülüğün arkasından iyilik yap (ki bu) onu siler. İnsanlara güzel ahlakla muamele et. (Tirmizî, Birr, 55)